İmtihanı geçebilmesi lazım, zira kabiliyeti var.
- He must be able to pass the exam since he has the capacity.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If she studied hard, she could pass the exam.
Umarım sınavlarda mezun olurum.
- I hope to graduate at the exams.
Muayene odasından tam ayrılırken doktor hoşça kal diyerek elini salladı.
- Just as we were leaving the exam room the doctor waved his hand saying, 'bye-bye'.
Doktor bebeği muayene etti.
- The doctor examined the baby.