Sami dükkandan lateks eldivenler çaldı.
- Sami shoplifted the latex gloves.
Mary mağaza soygunculuğundan tutuklandı.
- Mary was arrested for shoplifting.
O, kızının mağaza soygunculuğu yaptığını duyduğuna şok oldu.
- He was shocked to hear that his daughter had shoplifted.
Tom, hırsızlık nedeniyle Boston'da tutuklandı.
- Tom was arrested in Boston for shoplifting.
Polis memuru genci hırsızlık için tutukladı.
- The police constable arrested the teenager for shoplifting.
Leyla dükkan hırsızlığından dolayı Kahire'de tutuklandı.
- Layla was arrested in Cairo for shoplifting.
Tom dükkan hırsızlığından yakalandı.
- Tom was caught shoplifting.