Diğer polisler kalabalığa ateş etmeye başladı.
- The other policemen began shooting at the crowd.
Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
- This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım.
- Every time I practice shooting, I miss the target.
Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you think the shooting was accidental?
Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.
- The man suddenly started shooting his gun.
Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
- The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
- This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var!
- Be careful, this guy has a shooting license!
Düşük açıdan çekim yapmak bacaklarınızı daha uzun gösterir.
- Shooting from a low angle makes your legs appear longer.
Çekim yaklaşık öğleyin başladı.
- The shooting started around noon.
Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı.
- He came out shooting, same as you said he would.
Police are hunting the people who carried out the shootings last week.