Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
- The shy boy murmured his name.
Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.
- I advised the shy young man to declare his love for the beautiful girl.
Senin çekingenlikten uzak tavırlarını seviyorum.
- I love your lack of shyness.
İnsanların önünde konuşma hakkında çekingen olmayın.
- Don't be shy about speaking in front of people.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Ölümden önce hayat var mıdır?
- Is there life before death?
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
- Tom's squirrel is not shy at all. He even stole nuts from right under my nose!
Bu sincap ürkek değil.
- This squirrel is not shy.
Tom açlıktan ölmeyecek.
- Tom isn't going to starve to death.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
- I would rather starve to death than steal.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Ölümden önce hayat var mıdır?
- Is there life before death?
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
- Tom's squirrel is not shy at all. He even stole nuts from right under my nose!
O, babasının ölümünden sonra ailesi için baş vurulacak tek kişiydi.
- He was the only recourse for his family after his father's death.
Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.
- He took charge of the firm after his father's death.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
- The war brought about death and destruction in the city.
Onlar söylenemeyecek miktarda ölüm ve yıkıma neden oldular.
- They caused an untold amount of death and destruction.
Twelver Shi'ism believes that the line of succession to the Prophet ended with the twelfth imam.
a shy bird.
I shy away from investment opportunities I don't understand.