Definition von sexual-intercourse im Englisch Türkisch wörterbuch
- commerce
- {i} ticaret
Komşu ülkelerle ticareti desteklemeliyiz.
- We must promote commerce with neighboring countries.
Tokyo ile birlikte, Osaka bir ticaret merkezidir.
- Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.
- sexual intercourse
- cinsel birleşme
- sexual intercourse
- cinsel ilişki
Ebeveynlik Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korunmasız cinsel ilişkiye giren gençlerin yüzdesi artıyor.
- According to a study conducted by the Parenthood Foundation, the percentage of young people having unprotected sexual intercourse is on the rise.
Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.
- Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.
- commerce
- {i} iş
Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.
- The soul of commerce is upright dealing.
Birçok küçük işletme sahipleri bir ticaret odasına aittir.
- Many small business owners belong to a chamber of commerce.
- commerce
- {i} alım satım
- commerce
- chamber of commerce ticaret odası
- commerce
- aksata
- sexual intercourse
- (Biyoloji) cinsel temas
- sexual intercourse
- cinsi münasebet
- commerce
- tecim
- Sexual intercourse
- cima
- commerce
- (Tekstil) ticaret, alışveriş
- commerce
- {i} ilişki
- commerce
- ilişkide bulunmak
- commerce
- alışveriş etmek
- commerce
- foreign commerce dış ticaret
- commerce
- domestic commerce iç ticaret
- commerce
- toplumsal ilişkiler
- commerce
- {i} cinsel ilişki
- sexual intercourse
- ilişki
En son ne zaman cinsel ilişkiye girdiniz?
- When did you last have sexual intercourse?
Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.
- Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.
- sexual intercourse
- mücamaa
- tail
- mahdut
- tail
- (fiil) kuyruk takmak, kuyrul yapmak, peşine takılmak, gütmek, sapını ayıklamak, azalmak, izlemek, kuyruğu ile tutmak
- tail
- {f} kuyruğu ile tutmak
- unprotected sexual intercourse
- korunmasız cinsel ilişki
