Şimdi onunla telefondayım.
- I'm on the phone with him now.
Şu anda telefondayım.
- I'm on the phone right now.
Bu bekçiye bir rüşvettir.
- It's a sop to Cerberus.
Bu, kongre için bir sus payı.
- It's a sop to Congress.
Onu çağırdığım zaman telefonla konuşuyordu.
- When I called on him, he was talking on the phone.
Tom her zaman Mary ile telefonla görüşüyor gibi görünüyor.
- Tom always seems to be on the phone with Mary.
Telefonda aranıyorsunuz. Tom'dan.
- You're wanted on the phone. It's from Tom.
Tom telefonda çok zaman harcıyor.
- Tom spends a lot of time on the phone.