O, ceketine bir düğme dikti.
- She sewed a button on her coat.
O benim için bir elbise dikti.
- He sewed a dress for me.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır.
- This lonely patient takes pleasure from sewing.
Bunu dikmek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to sew it.
Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
- Do you have a needle to sew on these buttons?
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.
Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
- I'm learning to sew so that I can make myself a dress.
Balls were first made of grass or leaves held together by strings, and later of pieces of animal skin sewn together and stuffed with feathers or hay.