sevmezlik

listen to the pronunciation of sevmezlik
Türkisch - Englisch
phobia
antipathy
sev
{f} love

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

sev
{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

One of the greatest secrets of happiness is moderating your wishes and loving what you already have. - Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.

konuk sevmezlik
inhospitableness
sev
relish
yabancı sevmezlik
xenophobia
Kurdisch - Türkisch

Definition von sevmezlik im Kurdisch Türkisch wörterbuch

sêv
elma
sevmezlik
Favoriten