sevici

listen to the pronunciation of sevici
Türkisch - Englisch
lesbian lezbiyen
(a) lesbian
lesbian
gay
butch
sevici kadın
dike
sev
{f} love

I'm sorry, I love you. - Üzgünüm, seni seviyorum.

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

sev
{f} loved

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

sev
relish
Türkisch - Türkisch
Eş cinsel kadın
(Hukuk) SAHHAKA
sevici
Favoriten