They made love all night long.
- Onlar bütün gece boyunca seviştiler.
To make love is the world's most delicious thing.
- Sevişmek dünyanın en lezzetli şeyidir.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
All our teachers were young and loved teaching.
- Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
Art is loved by everybody.
- Sanat herkes tarafından sevilir.
There is more pleasure in loving than in being loved.
- Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
Children need loving.
- Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.