I think fondly of my childhood.
- Çocukluğumu severek düşünüyorum.
I love living with you.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.
I'm sorry, I love you.
- Üzgünüm, seni seviyorum.
All our teachers were young and loved teaching.
- Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
If you want to be loved, love!
- Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
It is pleasant to watch a loving old couple.
- Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
There is more pleasure in loving than in being loved.
- Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.