severe(ly affected), sore

listen to the pronunciation of severe(ly affected), sore
Englisch - Türkisch

Definition von severe(ly affected), sore im Englisch Türkisch wörterbuch

dear
{ü} canım

Hayır, canım, atla gitsen iyi olur. - No, my dear, you had better go on horseback.

Merhaba canım, ben iki resim yaptım ve ben onlar hakkında fikrini istiyorum. - Hello, my dear, I made two pictures and I want your opinion on them.

dear
{i} sevimli kimse
dear
tatlım

Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı? - Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?

dear
(Ticaret) fiyatı yüksek
dear
değerli

Bu kitap benim için çok değerli. - This book is too dear for me.

Bu kasaba bizim için değerlidir. - This town is dear to us.

dear
pahalı

Taze sebzeler kışın çok pahalıdır. - Fresh vegetables are very dear in winter.

dear
vah vah!
dear
aziz
dear
deme!
dear
{i} sevilen şey
dear
{s} kıymetli
dear
{ü} hay allah
dear
pahalıya
dear
samimi olarak
dear
samimi
dear
içtenlikle

O, oğlunu içtenlikle seviyor. - She loves her son dearly.

O herkes tarafından içtenlikle sevilir. - She is dearly loved by everybody.

dear
(isim) sevilen kimse, tatlı kimse, sevimli kimse, sevilen şey
Englisch - Englisch
dear
severe(ly affected), sore
Favoriten