The heat of the sun hardens clay.
- Güneşin ısısı kili sertleştirir.
Switzerland hardened its immigration policy.
- İsviçre göç politikasını sertleştirdi.
Switzerland hardened its immigration policy.
- İsviçre göç politikasını sertleştirdi.
He hardened clay by putting it into a fire.
- O kili ateşe koyarak sertleştirdi.
Does this metal absolutely have to be tempered?
- Bu metal kesinlikle sertleştirilmeli mi?
This metal has just been tempered.
- Bu metal sadece sertleştirildi.