sertleştir

listen to the pronunciation of sertleştir
Türkisch - Englisch
make tough
{f} annealing
{f} tempering
{f} hardening
{f} vulcanizing
toughen up
harden

The heat of the sun hardens clay. - Güneşin ısısı kili sertleştirir.

Switzerland hardened its immigration policy. - İsviçre göç politikasını sertleştirdi.

stiffen
{f} hardened

Switzerland hardened its immigration policy. - İsviçre göç politikasını sertleştirdi.

He hardened clay by putting it into a fire. - O kili ateşe koyarak sertleştirdi.

make hard
{f} tempered

Does this metal absolutely have to be tempered? - Bu metal kesinlikle sertleştirilmeli mi?

This metal has just been tempered. - Bu metal sadece sertleştirildi.

{f} vulcanized
indurate
vulcanize
anneal
sertleştir
Favoriten