sert bir biçimde

listen to the pronunciation of sert bir biçimde
Türkisch - Englisch
drastically

Tom's life changed drastically. - Tom'un hayatı sert bir biçimde değişti.

Prices rose drastically as a result of this policy. - Bu politikanın bir sonucu olarak fiyatlar sert bir biçimde yükseldi.

strictly
sternly
severely

He severely criticized the mayor. - Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi.

They demanded a treaty that would punish Germany severely. - Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler.

sert bir biçimde
Favoriten