Cidden benimle yarışmak istiyor musun?
- Do you seriously want to race me?
Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
- He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.
Boşanmayı ciddi olarak düşünüyor musun?
- Are you seriously thinking about divorce?
Onun hepsini yemeği ciddi olarak düşünüyor musun?
- Are you seriously thinking about eating all that?
Tom neden önerimizi ciddiyetle kabul etmedi?
- Why wouldn't Tom take our offer seriously?
Sınavı geçmek istiyorsanız, ciddi bir şekilde çalışmalısınız.
- You should study seriously if you want to pass the exam.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Barney ağır şekilde yaralandı.
- Barney was wounded seriously.
Barney ağır şekilde yaralandı.
- Barney was wounded seriously.
O ağır yaralı değildi.
- She was not seriously injured.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Onun o projeyi ciddiye almasını sağlamak için buradayız.
- We have got to get him to take that project seriously.
Barney ağır şekilde yaralandı.
- Barney was wounded seriously.
O ağır yaralı değildi.
- She was not seriously injured.
Tom hüzünle pencereden dışarıya baktı.
- Tom stared sadly out the window.
O, hüzünle gülümseyerek konuşmaya başladı.
- Smiling sadly, she began to talk.
Ne yazık ki dünya idiot dolu.
- Sadly, the world is full of idiots.
Ne yazık ki birçok Japon öldü.
- Sadly, many Japanese people died.
Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor.
- It's a very dangerous sport, where a slight mistake can lead to serious injury.
Önemli bir problemimiz var.
- We have a serious problem.
Yaşlı adam acı bir şekilde gülmeye başladı.
- The old man started to laugh sadly.
Ne yazık ki, ben çok iyi bir dansçı değilim.
- Sadly, I'm not a very good dancer.
Yaşlı adam üzüntülü bir şekilde güldü.
- The old man laughed sadly.
Now, seriously, why did the chicken cross the road?.
He was hoping that we would take him seriously.
Take my life, … please, Colombo continued, a wry smile creasing his face. (Apparently he was a fan of Henny Youngman.) Badaboom! But, seriously, folks, I learn long ago, during my life, that justice, she does not exist. ..
It was a surprise to see the captain, who had always seemed so serious, laugh so heartily.
This is a serious problem. We'll need our best experts.
... And then I just started taking it more seriously. ...
... Internet started really seriously only in the early ...