We felt the coolness when we arrived at the river.
- Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
We felt the coolness when we arrived at the river.
- Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
We felt the coolness when we arrived at the river.
- Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
The homeless sought shelter from the chilly shower.
- Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.
In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.
- Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
- Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
Keep it in a cool place.
- Onu serin bir yerde tut.
As the day got cooler, I had to put on a sweater.
- Gün daha serin olduğu için bir süveter giymek zorunda kaldım.
After this storm it will be cooler.
- Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
Drink some cool freshwater.
- Biraz serin tatlı su iç.