separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity

listen to the pronunciation of separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity
Englisch - Türkisch

Definition von separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity im Englisch Türkisch wörterbuch

divided
{s} bölünmüş

Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz. - A house divided against itself cannot stand.

İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasına bölünmüştür. - The British Parliament is divided into the House of Commons and the House of Lords.

divided
{s} ayrılmış

Kent, on idari bölgeye ayrılmıştır. - The city is divided into ten administrative districts.

Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır. - This book is divided into four parts.

divided
bölünmek
divided
{f} böl

Annem pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

Tom pastayı üç eşit parçaya böldü. - Tom divided the pie into three equal parts.

divided
{s} ayrı

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır. - African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.

Bu örnekler birkaç kategoriye ayrılır. - These specimens are divided into several categories.

divided
{s} farklı

Filler üç farklı türe ayrılır. - Elephants are divided into three different species.

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır. - African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.

Englisch - Englisch
{s} divided
separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity

    Silbentrennung

    sep·a·ra·ted in·to sections, segmented, bisected; apportioned; lack·ing u·ni·ty

    Aussprache

Favoriten