O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
- He is capable of keeping a secret when he wants to.
O sır sonsuza dek saklanamaz.
- That secret can't be kept forever.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to keep it a secret.
Görünen o ki, o sırrı saklıyor.
- It seems that she is keeping that secret.