Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var.
- There are six sentences in Mongolian in Tatoeba as of now.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Zorunlu asgari hüküm on yıldır.
- The mandatory minimum sentence is 10 years.
Sami cinayetten hüküm giydi ve ölüm cezasına çarptırıldı.
- Sami was convicted of murder and sentenced to death.
Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.
- The judge started to read the sentence.
Bu haksız bir mahkeme kararıydı.
- It was an unjust sentence.
Tatoeba'da günde 20 cümle yazmaya karar verdim.
- I've decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Tatoeba'da günde 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
- The court sentenced him to death.
Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti.
- The judge sentenced Tom to six months in jail.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
- The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.
- Several American warships were sent to Panama.
Onun oğlu hapis cezasını çekiyor.
- His son is serving his sentence.
Tom hapishanede yirmi yıla mahkûm edildi.
- Tom was sentenced to 20 years in prison.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Bu tümcede bir yazım hatası var.
- This sentence has a typo.
Tom bu sözü gerçekten seviyor.
- Tom really likes this sentence.
Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.
- Let's find sentences with new vocabulary on this topic, add them to the following list: _____; and translate them.
The children were made to construct sentences consisting of nouns and verbs from the list on the chalkboard.
The court returned a sentence of guilt in the first charge, but innocence in the second.
The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.
Men (saith an ancient Greek sentence) are tormented by the opinions they have of things, and not by things themselves.
The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.