Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
- I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi.
- Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.
- The judge started to read the sentence.
Bu haksız bir mahkeme kararıydı.
- It was an unjust sentence.
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
- Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.
Tatoeba'da günde 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
- The court sentenced him to death.
Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti.
- The judge sentenced Tom to six months in jail.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
- When were Jews first sent to the concentration camps?
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Size gönderilen şeylerin hepsinden emin olacağım.
- I'll make sure all of your things get sent to you.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Tom alkollü araba kullanmaktan beş gün hapis ve bir yıl göz hapsine mahkûm edildi.
- Tom was sentenced to five days in jail and a year on probation for drunken driving.
Tom hapishanede yirmi yıla mahkûm edildi.
- Tom was sentenced to 20 years in prison.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Bu tümcede bir yazım hatası var.
- This sentence has a typo.
Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.
- In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
The children were made to construct sentences consisting of nouns and verbs from the list on the chalkboard.
The court returned a sentence of guilt in the first charge, but innocence in the second.
The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.
Men (saith an ancient Greek sentence) are tormented by the opinions they have of things, and not by things themselves.
The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.