Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
- I want to send a parcel to Japan.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'd like to send these to Japan.
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
- When were Jews first sent to the concentration camps?
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
- The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
I wonder whether I can add a sentence simply by pressing the Enter key.
- I wonder if I can add a sentence simply by pressing the 'enter' key.
I've sent Tom and Mary presents.
- I've sent presents to Tom and Mary.
In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
This doll costs only sixty cents.
- Bu bebek sadece altmış senttir.
Mary always has to put her two cents worth in.
- Mary her zaman iki sentini ayırmak zorundadır.
... But what in fact happened was that we sent a few people ...
... Keep in mind here feedback will be sent directly to me. ...