Ben doktoru çağırttım.
- I've sent for the doctor.
O bir doktor çağırttı.
- He sent for a doctor.
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
- When were Jews first sent to the concentration camps?
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra imha edilir.
- Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
Hemen doktor çağırtmalısınız.
- I must send for the doctor at once.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.
- The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.
I've sent presents to Tom and Mary.
- I've sent Tom and Mary presents.
I wonder whether I can add a sentence simply by pressing the Enter key.
- I wonder if I can add a sentence simply by pressing the 'enter' key.
In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
You gave me only fifty cents.
- Sen bana sadece elli sent verdin.
In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.