Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
- When were Jews first sent to the concentration camps?
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Size gönderilen şeylerin hepsinden emin olacağım.
- I'll make sure all of your things get sent to you.
Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.
- Several American warships were sent to Panama.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Ben bu mektubu Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I want to send this letter to Japan.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Size gönderilen şeylerin hepsinden emin olacağım.
- I'll make sure all of your things get sent to you.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
O bir doktor çağırttı.
- He sent for a doctor.
Ben doktoru çağırttım.
- I've sent for the doctor.
Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.
- I sent out the payment a couple of days ago.
O, koliyi evvelsi gün gönderdi.
- He sent out the parcel the day before yesterday.
Mektuba derhal bir cevap göndermelisin.
- You must send the answer to the letter right away.
Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'd like to send these to Japan.
Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
- If I could send you a marshmallow, Trang, I would.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
I wonder if I can add a sentence simply by pressing the 'enter' key.
- I wonder whether I can add a sentence simply by pressing the Enter key.
I've sent Tom and Mary presents.
- I've sent presents to Tom and Mary.
He was sent off for striking the other player.
Julie, the staff, carrying on like that. … Not speaking to you. They've sent you to Coventry.
It will cost you 45 cents.
- Sana 45 sente mal olur.
Mary always has to put her two cents worth in.
- Mary her zaman iki sentini ayırmak zorundadır.
In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
His ideas never earned him a dime.
- Onun fikirleri asla ona on sent kazandırmadı.
The mechanic fixed my car without charging me a dime.
- Tamirci bana on sent ödetmeden arabamı tamir etti.
... It was -- Bob Taylor sent it to me for my 18th birthday. I remember the first time I ...
... And since then you've sent us tons of feedback telling us ...