sendeleyerek

listen to the pronunciation of sendeleyerek
Türkisch - Englisch
tripping
faltering
staggering
tottering
sendeleyerek gitmek
totter
sendele
{f} faltering
sendele
{f} tripping
sendele
falter
sendele
totter
sendele
{f} staggering
sendele
{f} stagger

Tom staggered into the room, carrying a bottle of beer. - Tom bir şişe bira taşırken odaya doğru sendeledi.

I staggered and fell. - Ben sendeledim ve düştüm.

sendele
{f} tottering
sendele
teeter
sendeleyerek
Favoriten