semt semt

listen to the pronunciation of semt semt
Türkisch - Englisch
in every neighborhood: İstanbul'u semt semt dolaştık . We wandered around every neighborhood in Istanbul
semt
district

That district is no longer a safe place to live in. - O semt, yaşanılacak güvenli bir yer değil artık.

Alexanderplatz is a public square located in the Mitte district of Berlin. - Alexanderplatz, Berlin'in Mitte semtinde bulunan bir halk meydanıdır.

semt
neighborhood, part, district, quarter (of a city or town)
semt
neighborhood

You're disturbing the whole neighborhood. - Bütün semti rahatsız ediyorsun.

I cannot live in such a neighborhood. - Böyle bir semtte yaşayamam.

semt
ward

Layla flirted with everyone on the ward. - Leyla semtteki herkesle flört etti.

semt
(Askeri) azimuth
semt
(Argo) turf
semt
(Argo) boro
semt açısı
(Jeoloji) bearing
semt açısı
(Askeri) azimuth angle
semt birahanesi
local
semt/ilçe
(Bilgisayar) city
fakir semt
slummy
fakir semt
slums
fakir semt
slum
fakir semt
poor quarter
geri semt
(Astronomi) back azimuth
kalabalık semt
warren
kulüp ve gece kulüplerinin çok olduğu semt
clubland
popçuların oturduğu semt
tin pan alley
semt
neighbourhood, district, quarter, part
semt
whereabouts

I'd like to know Tom's whereabouts. - Tom'un semtini bilmek istiyorum.

semt
parts

A gang of thieves works these parts. - Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.

semt
neighbourhood [Brit.]
semt
(Astronomi) azimuth
semt
locality
semt
part

A gang of thieves works these parts. - Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.

semt aleti
(Askeri) azimuth instrument
semt yönetimi
neighborhood government
sıfır semt hattı
(Askeri) zero azimuth line
Türkisch - Türkisch

Definition von semt semt im Türkisch Türkisch wörterbuch

SEMT
(Osmanlı Dönemi) Koz: Açıklık
SEMT
(Osmanlı Dönemi) Yön, taraf, cihet
kenar semt
Kenar mahalle
semt
Yan, taraf, cihet
semt
Yerleşim bölgesi: "Şehri dolaşıyorum: Üç ayrı semte gittim."- R. H. Karay
semt
Yerleşim bölgesi
semt semt
Favoriten