selefin

listen to the pronunciation of selefin
Türkisch - Englisch
predecessor of
selef
predecessor

The new model was larger, faster and more refined than its predecessor. - Yeni model, selefinden daha büyük, daha hızlı ve daha zarifti.

His background parallels that of his predecessor. - Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.

selef
(Latin) auctor
selef
forerunner
selef
dominator
selef
follower
selef
predecessor öncel
selef
(one's) predecessor (in a position)
Türkisch - Türkisch

Definition von selefin im Türkisch Türkisch wörterbuch

SELEF
(Hukuk) Kendi yerine geçilen kimse
SELEF
(Osmanlı Dönemi) (Self) Eskiden olan. Evvelce bulunmuş olan
SELEF
(Osmanlı Dönemi) Önde olmak, ileri geçmek
SELEF
(Osmanlı Dönemi) Yerine geçilen
SELEF
(Osmanlı Dönemi) Eski adam
selef
Bir görevde, bir makmada kendinden önce bulunmuş olan kimse
selef
Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, ardıl karşıtı: "Hâlbuki yeni patron selefine hiç benzemiyordu."- H. Taner
selef
Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, ardıl karşıtı
selef
(Osmanlı Dönemi) evvelce bulunmuş olan, yerine geçilen
selefin
Favoriten