Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.
- She took a long time to choose her hat.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
İstediğinizi seçebilirsiniz.
- You may choose what you like.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
- She had to choose her words carefully.
Arkadaşlarını çok dikkatli seçmelisin.
- You should choose your friends very carefully.
Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
- Thanks for the translation. But please choose another flag!