selamlıyorum

listen to the pronunciation of selamlıyorum
Türkisch - Englisch
to greet
selamla
{f} hail

The people hailed the victory. - İnsanlar zaferi selamladılar.

selamla
{f} salute

I don't salute their flag. - Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.

The president saluted the public. - Devlet başkanı halkı selamladı.

selamla
{f} greeting

We exchanged greetings. - Birbirimizi selamladık.

Greetings from Cornwall! - Cornwall'dan selamlar!

selamla
greet

Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection. - Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.

We exchanged greetings. - Birbirimizi selamladık.