The radio had warned us that there was a risk of flooding.
- Radyo bir sel riski olduğu hususunda bizi uyarmıştı.
Two weeks of heavy rain resulted in flooding.
- İki haftalık şiddetli yağmur sel ile sonuçlandı.
The flood began to subside.
- Sel alçalmaya başladı.
Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
- Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
The flood of 1342 was the biggest deluge in the history of central Europe.
- 1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.
The rains came in torrents.
- Yağmurlar sel olarak geldi.
It's been pouring here for the last few days.
- Burada son birkaç gün sel gibi yağmur yağdı.