sektirme

listen to the pronunciation of sektirme
Türkisch - Englisch

Definition von sektirme im Türkisch Englisch wörterbuch

sektirmek
{f} bounce
sek
neat
sek
dry

They were drinking dry white wine. - Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.

sek
{s} straight

I like my brandy straight. - Ben brendimi sek severim.

sektirmek
cause to ricochet
sektirmek
bound
sektirmek
cause to hop
sektirmek
deflect
sek
brut
sektirmek
{f} skim
sek
dry, straight, neat
sek
dry (wine)
sek
straight, (distilled liquor) to which nothing has been added
sek
(drinking something) straight: Viskiyi sek içti. He drank the whiskey straight
sek
sharp

I'd like breakfast in my room at 8 sharp. - Saat tam sekizde kahvaltıyı odamda istiyorum

If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax. - Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.

sek
sec

That president's secretary is always prim. - O başkanın sekreteri her zaman aşırı resmîdir.

My secretary is pushing for a promotion. - Sekreterim terfî için sıkıştırıyor.

sektirmek
to cause to hop; to cause to ricochet
sektirmek
to cause (a person, an animal) to hop or skip
sektirmek
to cause (something) to ricochet
sektirmek
make rebound
sektirmek
make hop
taş sektirme
ducks and drakes (a game)
Türkisch - Türkisch
Sektirmek işi
sektirme pas
Basketbolda topu sektirerek verilen pas
SEK
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki). İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
sek
Boya olarak kullanılan bir tür toprak
sek
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
sek
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
sek
Köpek
sektirmek
Sekmesine sebep olmak
Englisch - Türkisch

Definition von sektirme im Englisch Türkisch wörterbuch

SEK
kronk
sektirme
Favoriten