Tom'a bir hayli hayranım.
- I admire Tom a great deal.
Bu yolda bir hayli trafik var.
- There is a great deal of traffic on this road.
O süt satarak çok para yaptı.
- He made a great deal of money selling milk.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do today.
Amerika'da pek çok orman yangını var.
- There are a great many forest fires in America.
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
- It has a great many words borrowed from foreign languages.
Tom oldukça çok seyahat eder.
- Tom travels a great deal.
Bu benim için oldukça çok şey ifade ederdi.
- It would mean a great deal to me.