Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
- Tom occasionally visited Mary at her parents' house.
Fibonacci sayıları doğada zaman zaman görünür.
- Fibonacci numbers show up occasionally in nature.
Bazen işler planlandığı gibi gitmez.
- Occasionally, things don't go as planned.
Kopya cümleler bazen Tatoeba'da oluşturulur. Tekilleştirme robot, Horus, genellikle onlarla ilgilenir.
- Duplicate sentences are occasionally created on Tatoeba. The deduplication bot, Horus, generally takes care of them.
Ara sıra Tom'a rastlarım.
- I run into Tom occasionally.
Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.
- We will visit you occasionally.