My son tripped and cut his forehead on the corner of the coffee table.
- Oğlumun ayağı takıldı ve sehpanın köşesi alnını yardı.
Tom put the tray down on the coffee table.
- Tom tepsiyi sehpanın üstüne koydu.
Tom bought a camera and tripod.
- Tom bir kamera ve sehpa aldı.
This lamp stand is made from driftwood.
- Bu lamba sehpası dalgaların karaya attığı odunlardan yapılır.
Tom picked the envelope up off the coffee table.
- Tom sehpadan zarfı aldı.
Tom put his feet up on the coffee table.
- Tom ayaklarını sehpaya koydu.