see to be acquainted with, under acquaint, v

listen to the pronunciation of see to be acquainted with, under acquaint, v
Englisch - Türkisch

Definition von see to be acquainted with, under acquaint, v im Englisch Türkisch wörterbuch

acquainted
haberdar
acquainted
haberdar olma
acquainted
haberdar etti
acquainted
{s} tanışık

İkinizin tanışık olmasına inanmıyorum. - I don't believe you two are acquainted.

O, belediye başkanı ile tanışıktır. - He is acquainted with the mayor.

acquainted
haberdar et
acquainted
{s} tanışmış

Hayır, onu tanımıyorum. Tabii ki, ben onun kim olduğunu biliyorum, ama ben şahsen onunla tanışmış değilim. - No, I don't know him. Of course, I know who he is, but I'm not personally acquainted with him.

Kasabadaki herkesle tanışmıştı. - He was acquainted with everybody in town.

Englisch - Englisch
acquainted
see to be acquainted with, under acquaint, v
Favoriten