Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

see cognizance, 4

listen to the pronunciation of see cognizance, 4
Englisch - Türkisch

Definition von see cognizance, 4 im Englisch Türkisch wörterbuch

crest
{f} zirveye ulaşmak
crest
(Botanik, Bitkibilim) püskül
crest
dağ sırtı
crest
(Askeri) sütre
crest
ibik

Sanırım horozların başının üstündeki ibik çekici. - I think the crest on the top of the head of roosters is attractive.

crest
doruk
crest
tepe

Sörfçü dalganın tepesinde gitmeye çalıştı. - The surfer tried to ride the crest of the wave.

crest
(Mühendislik) vida dişinin tepesi
crest
{i} tepe, tepelik, hotoz, sorguç
crest
(Askeri) SÜTRE: İlerisindeki bölgeden ateş altına alınmayı veya gözetlenmeyi kısıtlayarak arkasında ölü alan oluşturan veya asgari yükselişi sınırlayan, ya da bu her iki durumun birden ortaya çıkmasına neden olacak yükseklikteki arazi arızası
crest
{f} sorguç biçiminde yapmak
crest
{i} (miğfere takılan) sorguç
crest
{i} arma
crest
{i} (yokuş/dalga için) tepe; (dağ için) sırt
crest
tepe,v.zirveye var: n.ibik
crest
üstünden aşmak crested lark tepeli toygar
crest
simge/doruk/taç
crest
Galerida cristata
Englisch - Englisch
crest