see center, and right

listen to the pronunciation of see center, and right
Englisch - Türkisch

Definition von see center, and right im Englisch Türkisch wörterbuch

left
sol

O, kazada sol bacağından yaralandı. - He was injured in his left leg in the accident.

O, sol eliyle yazı yazar. - She writes with her left hand.

left
kalan

Kalan biraz şarap var. - There is little wine left.

Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor. - The fingerprints left on the weapon match the suspect's.

left
f., bak. leave. s
left
{i} sol, sol taraf. z. sola
left
sola

Kule sola doğru hafifçe eğildi. - The tower leaned slightly to the left.

Sola dönerseniz, postaneyi bulursunuz. - Turning to the left, you will find the post office.

left
{f} bırak: adj.sol,v: bırak: adj.sol
left
(Askeri) (OR RIGHT) SOL (SAĞ): Bir birliğin nispi olarak bulunduğu yeri belirtmek için kullanılan terimler. Bu terimleri kullanan kişi birlik ister düşmana yaklaşıyor isterse düşmandan uzaklaşıyor olsun her durumda düşmana dönük olmalıdır
left
sol tarafta

Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır. - Steering wheels of American cars are on the left side.

Amerikan araçlarda direksiyon sol taraftadır. - The steering wheels on American cars are on the left side.

left
sol el

Ben sol elimle yazmaya çalıştım. - I tried to write with my left hand.

O, sol eliyle yazı yazar. - She writes with her left hand.

left
{s} soldaki

Soldaki dolabı açın. O, şişelerin olduğu yerde. - Open the cupboard on the left. That's where the bottles are.

Soldaki düğmeye bastığına emin misin? - Are you sure you pressed the button on the left?

left
leave terket/bırak
left
(Bilgisayar) soldan

Senin odan soldan birinci. - Your room is the first one on the left.

Japonya'da araba sürdüğünüzde soldan gitmeyi unutmayın. - When you drive in Japan, remember to keep to the left.

left
{s} artık

Tom artık yemeği ne yapacağını bilmiyordu. - Tom didn't know what to do with the leftover food.

Sanırım fırında biraz artık pizzam var. - I think I have some leftover pizza in the fridge.

left
sakli
left
sol tarafa doğru
left
be.sola
left
bıraktırmak
left
(zarf) sola, sol tarafa
Englisch - Englisch
left