Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Filmi görmek istiyorum.
- I'd love to see the movie.
Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.
- The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.
Bu filmi seyretmek isteyeceğini sandım.
- I thought you'd want to see this movie.
Bu filmi seyretmek zorundasın.
- You have to see this movie.
Daha fazla bilgi için www.example.com'a bakınız.
- See www.example.com for more information.
Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.
- Please see below for details.
Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
- Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
- I saw her somewhere two years ago.
Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you this April.
Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
O, onu uğurlamak için istasyona gitti.
- He has been to the station to see her off.
Onu uğurlamak için havaalanına gitti.
- He went to the airport to see her off.
Benim çocukların okulda iyi davrandığına bakın.
- See that my children behave well at school.
Daha fazla bilgi için, sayfa 16'ya bakın.
- For further information, see page 16.
Tom'un bütün gece nasıl ayakta kalabildiğini ve sonra işte nasıl uyanık kaldığını anlamıyorum.
- I don't see how Tom can stay up all night and then be so wide awake at work.
İşten sonra görüşürüz.
- I'll see you after work.
O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti mi?
- Did she go to the station to see her teacher off?
Bir arkadaşımı yolcu etmek için istasyondayım.
- I have been to the station to see a friend off.
Hafta sonunda görüşürüz.
- See you on the weekend.
Bu öğleden sonra ikide görüşürüz.
- See you at two this afternoon.
Doğum gününde burada olmayacaksın gibi görerek sana hediyeni şimdi vereceğimi düşündüm.
- Seeing as you won't be here on your birthday, I thought I'd give you your present now.
Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı.
- There were a lot of stars seen in the sky.
O gün görülen bir dolunaydı.
- It was a full moon that was seen that day.
Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu.
- Tom didn't want to be seen with Mary.
Tom Mary ile görülmek istemiyor.
- Tom doesn't want to be seen with Mary.
Sami çıplak görünmek istemedi.
- Sami didn't want to be seen naked.
Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor.
- Tom acts like he doesn't want to be seen with us.
Tom dairesel bir testere ile parmağını kesti.
- Tom cut off his finger with a circular saw.
O, bir testereyi çok iyi kullanır.
- She handles a saw very well.
Seni gördüğüme mutluyum.
- I'm happy to see you.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
- I've never seen such a wonderful sunset.
Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda until I went to China.
Kazanın ne kadar ciddi olduğunu anlamak için sadece bu makaleyi okumalısın.
- You have only to read this article to see how serious the accident was.
Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim.
- I like to take things apart to see what makes them tick.
O beni görmek için Kanada'dan geldi.
- She came from Canada to see me.
Geçenlerde beni görmek için geldi.
- She came to see me the other day.
O kızı görüyorum.
Ben burada bir trend görüyorum.
- I'm seeing a trend here.
Bu gece Tom'u tekrar görüyorum.
- I'm seeing Tom again tonight.
O, evin dışına giderken görüldü.
- He was seen going out of the house.
Ben camı kırarken görüldüm.
- I was seen to break the window.
Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor.
- Jody looks as if she had seen a ghost.
Tom Boston'u ziyaret ettiğinde Mary'yi görmüş olmalı.
- Tom must have seen Mary when he visited Boston.
Kendini evrenin merkezi olarak görür.
- He sees himself as the center of the universe.
Ara sıra gelip beni görür.
- He comes and sees me once in a while.
Annenle görüşmek istiyorum.
- I want to see your mother.
Gelecek yıl tekrar görüşmek ümidiyle.
- Hope to see you again next year.
Ben kısa sürede sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to seeing you again soon.
Seni görmek için can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
The fiddler sawed away at his instrument.
And for thy trew sawys, and I may lyve many wynters, there was never no knyght better rewardid .
I'll see your twenty dollars and raise you ten.
Yes, now I've seen it all!.
I've been seeing her for two months.
Seeing the boss wasn't around, we took it easy.
Tom and Mary say they didn't see anything.
- Tom and Mary say they saw nothing.
Tom says he saw Mary.
- Tom says he saw Mary.
Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
Tom said that he sees a lot of dead animals on the road.
- Tom said he sees a lot of dead animals on the road.
Tom said he sees a lot of dead animals on the road.
- Tom said that he sees a lot of dead animals on the road.
I'm very happy to see you.
- I am very happy to see you.
I am very glad to see you.
- I am very happy to see you.
... I think I see newspapers trying to imitate TV. ...
... study has shown the people in the middle-class will see $4,000.00 per year in higher taxes ...