Güvenlik en büyük düşmandır.
- Security is the greatest enemy.
Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.
- Tom is a security guard at the airport.
Tom bize Birleşik Devletler hükûmetinin Rusya'nın emniyetini cidden tehdit eden bir silah bağdarlaması icra etmeye gayret ettiğini söyledi.
- Tom has told us that the US government is trying to implement a weapon program that could seriously threaten the security of Russia.
Günün sonunda, hedefler basittir: emniyet ve güvenlik.
- At the end of the day, the goals are simple: safety and security.
Leyla yüksek güvenlikli bir cezaevindeydi.
- Layla was in a high security prison.
Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
- Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?
- Do you require a security deposit?
... have security for people in their houses. That doesn’t get as much news attention, ...
... security for them. Because if there's not security in these communities, then there's ...