secretive, clandestine, covert, stealthy

listen to the pronunciation of secretive, clandestine, covert, stealthy
Englisch - Türkisch

Definition von secretive, clandestine, covert, stealthy im Englisch Türkisch wörterbuch

surreptitious
gizlice yapılmış
surreptitious
gizlice yapılan
surreptitious
gizli

Tom gizlice gece dışarı çıktı ve Mary'ye evlilik yıl dönümleri için büyük bir demet çiçek aldı. - Tom snuck out and surreptitiously bought Mary a big bunch of flowers for their wedding anniversary.

surreptitious
{s} el altından
surreptitious
hileli olarak
surreptitious
{s} hırsızlama
surreptitious
{s} gizlice ve kanunsuzca yapılan
surreptitious
{s} hırsızlama yapılan
surreptitious
al altından
surreptitious
sahtekarca
surreptitious
{s} kaçamak
Englisch - Englisch
{s} surreptitious
secretive, clandestine, covert, stealthy
Favoriten