sebep olarak

listen to the pronunciation of sebep olarak
Türkisch - Englisch
causing
present participle of cause
{i} bringing about, making happen
the act of causing something to happen
sebep ol
cause

An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami. - Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.

The accident was caused chiefly by the unpredictable weather. - Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.

sebep ol
lead to

They believed it might lead to trouble. - Onun sıkıntıya sebep olabileceğine inanıyorlardı.

sebep ol
give rise to
sebep ol
given rise to
sebep ol
made&
sebep ol
{f} caused

It is a complete mystery what caused the accident. - Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.

The accident was caused chiefly by the unpredictable weather. - Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.

sebep ol
gave rise to
sebep ol
occasion
sebep olarak
Favoriten