sebep ol

listen to the pronunciation of sebep ol
Türkisch - Englisch
cause

It transpired that fire was caused by a careless smoker. - Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.

An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami. - Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.

lead to

They believed it might lead to trouble. - Onun sıkıntıya sebep olabileceğine inanıyorlardı.

give rise to
given rise to
made&
{f} caused

I deeply regret having caused the accident. - Kazaya sebep olduğuma son derece pişmanım.

Some diseases are caused by a defective gene. - Bazı hastalıklara kusurlu bir gen tarafından sebep olunmaktadır.

gave rise to
occasion
sebep ol
Favoriten