İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.
- He came to Tokyo in search of employment.
Fadıl her boş anı, Leyla'ya satın alınacak bir hediye için interneti araştırmakla geçirdi.
- Fadil spent every spare moment searching the web for a gift to buy Layla.
Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.
- Many men left for the West in search of gold.
Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
O, kayıp çocuğunu aramak için gitti.
- She went in search of her lost child.
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
- Many men went west in search of gold.
Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.
Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.
- The search party found him lying at the foot of a cliff.
Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
- You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
- I thought you'd be out searching for Tom.
Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
- All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
Bill bütün evi araştırdı.
- Bill searched the entire house.
Polis evi araştırdı ve iki kilo eroin ele geçirdi.
- The police searched the house and seized 2 kilograms of heroin.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
Erkek kardeşimi arıyorum.
- I am searching for my brother.
Her oda iyice arandı.
- Every room was searched thoroughly.
Tom Smith'in evi polis tarafından arandı.
- Tom Smith's home got searched by the police.
Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
- I thought you'd be out searching for Tom.
Aramaya devam ettiler.
- They continued searching.
Now to the bottome dost thou search my wound.
With only five minutes until we were meant to leave, the search for the keys started in earnest.
To search the God of loue, her Nymphes she sent / Throughout the wandring forrest euery where .
The police are searching for evidence in his flat.
Search is a hard problem for computers to solve efficiently.
I searched the garden for the keys and found them in the vegetable patch.
... Search is at least a century old. ...
... Googlebot is part of our search engine, and all of the ...