The election campaign of 1880 was not exciting.
- 1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.
Is there any possibility that he'll win the election?
- Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı?
He had no choice but to give up school because of poverty.
- Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.
No one opposed the choice.
- Hiç kimse seçime karşı çıkmadı.
Our random selection has chosen you as a possible winner!
- Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.
The old selection process for judges was very unfair.
- Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
Today we went to the ballot box to vote for the European Parliament.
- Bugün Avrupa Parlamentosu ile ilgili oy vermek için seçim sandığına gittik.
A general election will be held in May.
- Bir genel seçim mayıs ayında düzenlenecek.
They hold a general election every year.
- Onlar her yıl bir genel seçim düzenlerler.
It's too late to vote now. The polls are closed!
- Şimdi oy vermek için çok geç. Seçim yerleri kapalı!
See you back at the precinct.
- Seçim bölgesinde görüşürüz.
It was clear to everyone that the vote would be close.
- Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.