Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
The conference will be held in a specially selected church.
- Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Jews are a people chosen by God.
- Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
These are select peaches.
- Bunlar seçilmiş şeftaliler.
The conference will be held in a specially selected church.
- Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek.
Do you have a name picked out for your baby?
- Bebeğiniz için seçilmiş bir adınız var mı?
You are the chosen one.
- Sen seçilmiş birisin.
We are the people's elected representatives.
- Bizler halkın seçilmiş temsilcileriyiz.
Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
You may choose any book you like.
- Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
In the end she chose another kitten.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
I realized that what I had chosen didn't really interest me.
- Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
Mary took her time choosing a dress even though Tom was waiting for her.
- Tom onu bekliyor olsada, Mary'nin bir elbise seçmesi zamanını aldı.
You cannot be too careful in choosing your friends.
- Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
Dwight Eisenhower was elected president in 1952.
- Dwight Eisenhower, 1952'de başkan olarak seçildi.
I don't think it's fair to single out Tom.
- Tom'u seçmenin adil olduğunu sanmıyorum.
Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.
- Tom, dans için müzik seçimi konusunda iyi bir iş çıkardı.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
The old selection process for judges was very unfair.
- Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
I have to pick one of them.
- Onlardan birini seçmek zorundayım.
Pick one of the items on this list.
- Bu listedeki öğelerden birini seçin.
Pick out the shirt that you like best.
- En çok sevdiğin gömleği seç.
You can pick out any book you like.
- Beğendiğin kitabı seçebilirsin.
She selected a hat to match her new dress.
- O, yeni elbisesi ile uyması için yeni bir şapka seçti.
Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.