seçenekli

listen to the pronunciation of seçenekli
Türkisch - Englisch

Definition von seçenekli im Türkisch Englisch wörterbuch

seçenek
{i} option

Tom asked if there were any other options. - Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.

Tom considered his options. - Tom seçeneklerini düşündü.

seçenek
choice

I see no other choice. - Başka seçenek görmüyorum.

They saw they had no choice. - Seçeneklerinin olmadığını anladılar.

seçenek
{i} alternative

My decided preference is the fourth and the last of these alternatives. - Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur.

They had no alternative but to retreat. - Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.

seçenek
selection
seçenek
(Dilbilim) alternant
seçenek
(Bilgisayar) alternate
seçenek
(Bilgisayar) switch
seçenek
opsion
seçenek
pick
evet-hayır seçenekli soru
(Dilbilim) yes-no question
seçenek
alternative , option
seçenek
alternative, choice
Türkisch - Türkisch

Definition von seçenekli im Türkisch Türkisch wörterbuch

seçenek
Seçme durumunda, birinin yerine seçebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif
Seçenek
alternatif
Englisch - Türkisch
optional
seçenekli
Favoriten