Tom asked if there were any other options.
- Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.
Tom considered his options.
- Tom seçeneklerini düşündü.
I see no other choice.
- Başka seçenek görmüyorum.
They saw they had no choice.
- Seçeneklerinin olmadığını anladılar.
My decided preference is the fourth and the last of these alternatives.
- Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur.
They had no alternative but to retreat.
- Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.