Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum.
- I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.
Favori ekran koruyucun nedir?
- What's your favorite screen saver?
Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
- I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.
Bir papaz bir paravanın üstüne bir rahibin resmini ustaca çizdi.
- A priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.
Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
- I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.
Favori ekran koruyucun nedir?
- What's your favorite screen saver?
Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin.
- You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.
Bugün iyi bir film gösterimi var.
- There's a good movie screening today.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
- Her health screening showed no negative results.
Aramalarımı taramaya başladım.
- I've started screening my calls.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
- Her health screening showed no negative results.
Mary screened the beans to remove the clumps of gravel.
We need to screen this porch. These bugs are driving me crazy.
The news report was screened because it accused the politician of wrongdoing.
The news report will be screened at 11:00 tonight.
... of your different screens. ...
... because you're working on small screens, but because you ...