Dan Linda'yı eğitmek bile istememişti.
- Dan didn't even want to train Linda.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- What time does the next train leave?
Sonraki durakta trenden ineceğim.
- I'm getting off the train at the next stop.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.
- You'll have to get a move on if you want to catch the train.
Son trene yetişmek için hızlı koştu.
- He dashed to catch the last train.
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
- He confessed in court that he was in touch with racist groups.
O, birçok gruplara konuşmalar yaptı.
- He made speeches to many groups.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
- What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
Okulları değiştirmem gerekiyor.
- I have to change schools.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.