Lütfen belgeleri bu odadan çıkarma.
- Please don't take the documents out of this room.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Onlar uydurma yazılar.
- They are apocryphal writings.
Kutsal yazılar, çöl insanlarından geliyor.
- The holy writings come from desert people.
Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
- Little by little, you will notice improvement in your writings.
Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?
- Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them?
Bu evraklara göz gezdirmeni isteyebileceğini düşündüm.
- I thought you might want to look over these documents.
İstediğin evrakları masana koydum.
- I put the documents you requested on your desk.
Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.
- Nobody knows the original language of their holy writings.
Onlar uydurma yazılar.
- They are apocryphal writings.