schnellfahren

listen to the pronunciation of schnellfahren
Englisch - Türkisch

Definition von schnellfahren im Englisch Türkisch wörterbuch

speeding
{i} hız yapma

Tom hız yapmaktan ceza aldı. - Tom got a ticket for speeding.

Hız yapma kazalara neden olur. - Speeding causes accidents.

speeding
{f} hızlan

Evrenin genişlemesi hızlanıyor. - The expansion of the universe is speeding up.

speeding
{i} hızlanma
speeding
{i} sürat yapma
speeding
hızlanarak
speeding
speed hızlı git
speeding
aşırı hız

Polis aşırı hızdan onu suçladı. - The police charged him with speeding.

Aşırı hız çoğunlukla kazalara neden olur. - Speeding often causes car accidents.

speeding
{i} hızlı gitme