Bana o kravatı gösterir misin?
- Could you show me that necktie?
Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.
- You are always wearing a loud necktie.
O çocuk ayakkabılarını güçlükle bağlayabildi.
- That child could barely manage to tie his shoes.
Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
- They tied the thief to the tree.
O her gün papyon takıyor.
- He wears a bow tie every day.
Tom papyon ayarları ile oynuyor.
- Tom is fiddling with his bow tie.