schleudern der räder

listen to the pronunciation of schleudern der räder
Deutsch - Türkisch

Definition von schleudern der räder im Deutsch Türkisch wörterbuch

rader
tekerlekler
Englisch - Türkisch

Definition von schleudern der räder im Englisch Türkisch wörterbuch

slide
slayt

Her kapının sal olarak kullanılabilecek çıkarılabilir bir slaytı vardır. - Each door has a detachable slide that can be used as a raft.

slide
sürgü

Sürgülü hesap cetvelinin ne olduğunu bilmek için çok gençsin. - You're too young to know what a slide rule is.

slide
kızak yapmak
slide
lam
slide
heyelan
slide
kıl
slide
{f} kay

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var. - In our park, we have a nice slide for children to play on.

slide
(Mühendislik) kızak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{f} (slid)
slide
{f} kaydırmak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{i} kayak yeri
slide
{i} kayma
slide
{i} patensiz kayma
slide
(isim) kayma, kayış, patensiz kayma, kızak yolu, kayak yeri, toprak kayması, heyelan, sürgü, kızak [müh.], slayt, dia, agraf, lâm, toka
slide
{f} akıp gitmek
slide
{i} mikros- kopta
slide
{i} dia, diyapozitif, slayt
slide
{i} lâm
Deutsch - Englisch
sliding
slippage (railway)
slide
der
bikes
der
casters
der
castors
der
wheels

His car has no wheels. - Sein Auto hat keine Räder.

An automobile has four wheels. - Ein Auto hat vier Räder.

der
pushbikes
der
bicycles